Kazım Koyuncu: 19 Yıl Sonra da “Yürekte Yaşayan Ses”

Kazım Koyuncu: 19 Yıl Sonra da “Yürekte Yaşayan Ses”

25 Haziran 2024 tarihinde, vefatının 19. yıl dönümünde, Kazım Koyuncu yedileri Artvin’deki mezarı başında bir araya gelerek onu anma törenleri düzenlendi. Bu anlamlı buluşmada, Koyuncu’nun eserleri coşkuyla seslendirildi, anılar paylaşıldı ve şairin yaşamı ve mücadelesi saygıyla yad edildi.

Doğanın Sesi, Mücadelenin Yankısı

1956 yılında Artvin’in Hopa ilçesinde doğan Kazım Koyuncu, Karadeniz’in mükemmel doğasını ve insanın ruhunun ürünlerini yansıtan bir sanatçı olarak hafızalara kazındı. Yöresel ezgileri rock müziğiyle harmanlayan özgün tarzı, onu müzikseverlerin gözünde olağanüstü kıldı.

Ancak Koyuncu sadece bir müzisyen değildi. Aynı zamanda söz yazarı, oyuncu ve aktivist olarak da önemli mücadeleler verdi. Eserlerinde barış, demokrasi, insan hakları ve adalet gibi kavramlar savundu. Ezilenlerin sesi, haksızlığa karşı umut değişimi oldu.

Anma Töreni: Saygı, Sevgi ve Özlem

25 Haziran 2024’te düzenlenen anma töreni, Kazım Koyuncu’nun yedilerinin ona olan saygı, sevgi ve özlemlerinin bir göstergesi oldu. Törene Koyuncu’nun ailesi ve yakın dostlarının yanı sıra, yedileri, siyasi parti temsilcileri, sivil toplum toplantıları üyeleri ve katılımcılar katıldı.

Yoğun geçen törenlerde, Koyuncu’nun “Vurma Dilime”, “Ben Sana Vurgunum”, “Ayrılık Türküsü” ve “Yıldızlar” gibi sevilen eserlerle coşkuyla seslendirildi. Konuşmacılar, Koyuncu’nun müzikal dehasının yanı sıra, cesur, güçlü ve ilkeli bir şekilde saklanmasıyla da örnek bir sanatçı olduğunu vurguladılar. Anma töreni, Koyuncu’nun mezarına karanfil ve çiçeklerin bırakılmasıyla sona erdi.

Kazım Koyuncu’nun Mirası: Sonsuza Kadar Yaşayacak Bir Sanatçı

Kazım Koyuncu aramızdan ayrılsa da, eserleri ve mücadelelerinin hala çok sayıda insanı etkilemeye devam ediyor. Şarkıları, ezilenlerin sesi, umutsuzluğa karşı bir direniş marşı olarak dillerden düşmüyor. Koyuncu’nun birleştiği ve idealleri, yeni nesillere ilham kaynağı olmaya devam ediyor.

Bir Karadeniz masalı sanki sesini anlatıyor. Çayırların yeşili, hırçın dalgaların köpüğü, dağların heybeti… bunlar nelerdir bilinmez, Kazım Koyuncu’nun şarkıları hem hüzünlendirir hem de coşturur. Bugün vefatının 19. yılında hala milyonların sahip olduğu yankı bulmasının nedeni de belki budur.

Doğduğu Topraklardan Beslenen Müzik:

1956’da Artvin’in Hopa ilçesinde doğan Koyuncu, çocukluğundan beri Karadeniz’in büyülü atmosferini soludu. Bölgenin kendine ait ezgileri, Laz müziğinin ritmi onun ruhuna işledi. Bu yerel damarı, rock müziği gibi evrensel bir akımla harmanlayarak kendine özgü bir tarz yarattı.

“Vurma Dilime”: Cesur Kalemin Şarkısı

Koyuncu, sadece ezgileriyle değil, sözleriyle de iz bıraktı. Eserlerinde adaletsizliklere karşı yükselen bir ses oldu. “Vurma Dilime” gibi şarkılarında baskıya boyun eğmeyi reddettiğini, doğrularını söylemekten yılmayacağını haykırdı. “Ayrılık Türküsü”nde ise hüzünlü bir aşk hikayesi anlatılırken, aynı zamanda gurbetin acısını dile getirdi.

“Ben Sana Vurgunum”: İnsanlığın Evrensel Dili

Koyuncu’nun eserleri, sadece Karadeniz’in değil, tüm Türkiye’nin hatta dünyanın ortak duygularına tercüman oldu. “Ben Sana Vurgunum” şarkısı, aşkın evrensel bir dille anlatılarak tüm dillerden anlaşıldı. “Yıldızlar” gibi şarkılarda ise dostum, hayata tutunma arzusunu dile getirerek milyonların sesi oldu.

Mücadeleci Kimliğiyle Örnek Olmak

Koyuncu, sadece şarkılarıyla değil, tavırlarıyla da toplumsal hafızaya kazındı. Barış, demokrasi ve insan hakları için mücadele verdi. Doğal değerleri korumak için verilen mücadele unutulmadı. “Kazım Koyuncu doğaya, insana, hayata karşı mücadele etti ve mücadelesi bize ışık tuttu. ” diyen Hopa Belediye Başkanı Utku Cihan, onun sadece bir sanatçı olmadığını, bir mücadele adamı olduğunu vurguladı.

Mirası: Gelecek Nesillere İlham Kaynağı

19 yıl önce hayata veda etse de, Kazım Koyuncu’nun değişimi hala yaşıyor. Şarkıları farklı dillere çevrilerek sınırı aştı. Genç sanatçılar onun eserlerini yorumlayarak yeni nesillere aktardı. Onun yıl düzenlediği törenler ise yedilerinin onun ışığını unutmadığının bir göstergesiydi.

Sonuç: Hıçkırık Gibi Yakın, Umut Gibi Uzak

Kazım Koyuncu’nun şarkıları, Karadeniz’in hırçın dalgaları gibi bazen hüzünlendirir, bazen de coşturur. Doğduğu toprakların merkezi evrensel bir dille anlatır. İnandığı değerler için mücadele ederek örnek olur. Bugün vefatının 19. yılında bile, miras kalan miras gelecek nesillere ilham kaynağı olmaya devam etmektedir. Kazım Koyuncu, Karadeniz gibi, hem hıçkırık kadar yakın hem de umut kadar uzak bir yerdedir.

Kazım Koyuncu: Laz Müziğinin Devrimcisi, Barışın Şampiyonu

Kazım Koyuncu’nun adı sadece müzikle değil, mücadeleyle de anılır. Lazca rock ile buluşarak devrim yapan, ezilenlerin sesi olan bir sanatçıydı. Bugün vefatının 19. yılında bile, bıraktığı iz derindir.

Laz Kimliğinin Gururlu Temsilcileri:

1956 yılında Artvin’in Hopa ilçesinde Laz bir aile çocuğu olarak dünyaya gelen Koyuncu, Laz kültürünün ve dilinin korunması için mücadele verdi. Müziğinde Lazca’ya yer vererek bu azınlık dilinin yok olmaması için çaba gösterdi. “Gelin Yanıma” ve “Derdiyok Dünya” gibi şarkılarıyla Laz’da gururla sergilendi.

Rock ile Gelen Devrim:

Koyuncu, Lazcanın geleneksel bölgelerinin taşıdığı yere taşındı. Rock müziğinin enerjisiyle harmanlayarak kendine özgü bir tarz yarattı. Bu sayede Laz’ın Türkiye geneline ve hatta yurtta yaşadığı yer. “Zuğaşi Berepe” grubu ile attığı bu adım, Laz gittiğinde bir dönüm noktası oldu.

Mücadeleci Ruhu Şarkılara Yansıdı:

Koyuncu’nun şarkıları sadece eğlence amaçlı değildi. Eserlerinde barış, demokrasi ve insan hakları gibi konulara değindi. “Seninki Kimin Dünyası” şarkısıyla savaşın anlamsızlığını dile getirdi. “Anadolu” şarkısında ise birlik ve beraberliğin arttığı vurgulandı.

Çernobil’in Gölgesinde Bir Hüzün:

Koyuncu’nun eserlerinde hüzün de önemli bir yer tutuyor. Bu hüzünlerden biri de 1986 yılında gerçekleşen Çernobil Nükleer Felaketi’nin etkisiydi. Bazı kaynaklar, Koyuncu’nun ölümü nedeniyle meydana gelen bu felaketin kaynağı devam eder. “Çernobil” adlı şarkısında bu felaketin yarattığı acıyı ve kaygıyı dile getirdi.

Kazım Koyuncu’nun Yaşayan Mirası:

Koyuncu, 19 yıl önce hayata veda etmiş de, verimini sürdürmeye devam ediyor. Şarkıları farklı dillere çevrilerek uluslararası alanda tanındı. Genç müzisyenler onun eserlerini yorumlayarak yeni nesillere aktardı. Doğum yeri olan Artvin’de her yıl düzenlenen anma törenleri ise yedilerinin onu unutmadığının bir göstergesi.

Mücadeleci Sanatçının Ebedi Yankısı

Kazım Koyuncu, Laz devrimciyi devrimcileştiren, ezilenlerin sesi olan, barış için mücadele eden bir sanatçıydı. Şarkıları, hem geleneksel hem de gelişmiş, hem coşkulu hem de hüzünlüdür. Bugün vefatının 19. yılında bile, geride kalan miras ilham uygulamaları ve umut aşılamaya devam ediyor. Kazım Koyuncu, mücadeleci ruhu ve zamansız eserleriyle sanat tarihimizde unutulmayacak bir yere sahiptir.

Yazar: admin

Görüntüleme: 76 defa

Kategori: Haber

Yayınlanma Tarihi: 25 Haziran 2024

Cevap bırakın